Hakkımda

"Ah Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen?" ile en sevdiğim puro markasının mesajını vereyim. Freeshop'taki en dandik puroya ilgi duyarak başladığım serüvende, şimdi buradayım.

Dostlar, bloguma Purorehberi.com'a hoş geldiniz!

Ben Ege, hep merak edip birçok kez vazgeçtiğim bir şeydi benim için purolar. Her şey televizyon karakterlerinin çok karizmatik şekilde puro içerek ilgimi çekmesiyle başladı. Merak duydum ve farklı zamanlarda kalitesiz purolarla bunu denedim.

Kendi evime çıktığım gün kendimi bir noktada keşfetmeye başlamıştım. Para kazanmak, yemek yapmak, düzenli ev işleri, spor, disiplinli bir şekilde çalışmak gibi. Puro da bunlardan bir tanesiydi. Hep denemeki istediğim fakat denediğim purolar yüzünden vazgeçtiğim bir şeydi.

İlk paketli purom, Calvano adlı Freeshop'ta satılan saman gibi bir puroydu.

Bu deneyimden sonra hala devam etmem şaşırtıcı gerçekten. Çok başarılı bir puro değildi. Tek boyutlu bir tadı ile aynı bir sigarillo gibiydi. Her neyse bunu içerek başlamıştım.

Daha sonra ikinci deneyimimde bu purodan farklı bir şey içmeliyim diye düşündüm ve puro nereden alabilirim onu araştırmaya başladım. Fakat Türkiye'de Küba purosu bulmanın mümkün olmadığını görmüştüm en azından kolay bir şekilde. Ta ki, hep ziyaret ettiğim bir AVM'deki Tobacco shoptaki humidoru görene kadar 😄

Partagas, Cohiba, H. Upmann, Hoyo, Romeo ve daha nicesi. Tabiki bunların fiyatları adet başı 2023 için konuşuyorum 700-1000TL arasındaydı. Pahalı bir zevk olduğunu o gün anladım.

O gün tekelden Cohiba'yı bilerek gittiğim için ilk Cohiba'mı almıştım.

İnternetten aldığım humidorum, Boveda nemlendiricim ile elimde kalan purolar bu şekildeydi. Sadece 3 adet purom vardı 😄

Cohiba'yı o kadar yeniyken tatmak sanırım kötü olmuştu çünkü zevk alarak içtiğim, inanılmaz bir puro değildi. gayet normaldi.

Taa ki, Diplomaticos adlı sanırım Petit Corona boy Küba purosunu deneyene kadar.

Tobacco Shop'dan aldığım ikinci puroydu ve zehirli ok bana saplanmıştı. Gerçekten içerken bitmemesini istediğim bir puro içmiştim. Tat derinliği, içim keyfi ve kalan her şey inanılmaz güzeldi.

O gün anlamıştım ki olay çok da markada değildi, Cohiba diye tutturmak yerine farklı daha ulaşılabilir purolar denemek daha mantıklıydı.

İkinci bir öneri olarak Romeo y Julieta gelmişti. Bir tekelde şans eseri No:3'e denk gelmiştim.

Diplomaticos'ta yaşadığım deneyimi çok daha yoğun yaşamıştım. Bulmuştum bu puro markası benim için en iyi seçim olacaktı.

Ancak Romeo'yu bulmak bir hayli zordu. Nereye sorsam bitti diyorlardı. Tekel tekel dolaşarak en sonunda No:2 satan bir yer bulmuştum.

Stoğumu tazeledim ve tüttürme keyfine devam ettim. Bu süreçte Toscano ve Toscanello denedim fakat asla benlik değillerdi o yüzden gördüğünüz iki paketi çevremde isteyenlere verdim.

Gel zaman git zaman tekllerden Partagas D4 denedim vs.

Ne zaman bulsam gidip Romeo alıyordum fakat biraz masraflı olmaya başlamıştı bu şekilde almak.

Sonrasında yılbaşında Kıbrıs'a gittim ve birçok insanın oradan aldığını öğrenmiştim. Birçok off-license tekel gezdim en ünlüleri Ertan Market, oradan gidip 25'li kutu Romeo aldım fakat bunlar No:2 veya 3'e hiç benzemiyordu. Evet hala içtiğim gayet keyifli bir puro ama 25li kutuda belki de 8 tanesi o standartta çıkmıştı.

Bu kutu haricinde 1 adet Davidoff, 10'lu Don Diego almıştım.

Davidoff hala favorilerim arasında kolay ulaşılabilen, tadı güzel olan, uygun fiyatlı diyebileceğim bir Freeshop purosu. Don Diego robusto boyunda, biraz büyü ancak yine de fiyatına göre beğendiğim bir puro.

Yakın zamanda A.J Fernandez 5'li sampler deneme fırsatım oldu, güzel bir puro açıkçası. Aromaları yoğun ve kesinlikle premium bir puro.

Bir yerden Romeo y Julieta Reserve Toro istedim, elime ulaşınca tadım notu olarak paylaşacağaım.

Puro serüvenim bu şekildeydi.

Bu blogda da kendi yaşadığım puro ilgili birçok konuda "olan" bilgimi paylaştığım yazılar yer alacak. Özellikle ne nasıl yapılır bunlar konusunda deneyimlerimi paylaşacağım.

Takipte kalın.